- üzerinde
- ыкIыIу, и щIыIу, ыгукIыIу, и гущIыIу, ыпшъ(э), и пщэ, ышъхь(а), и щхьэ, ышъхьагъ
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
üzerinde — zf. 1) Üstünde Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir. R. E. Ünaydın 2) ... ile ilgili, üzerine Hacı Ömer in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım. R. N. Güntekin Birleşik Sözler ütüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerinde durmak — bir işe önem vermek, bir işle yakından, sürekli ilgilenmek Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerinde kalmak — 1) mal veya iş, artırma sırasında bir kimsenin olmak Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı. H. Taner 2) istenmeyen şey birine yüklenmek, sorumluluğuna bırakılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ütüsü üzerinde — sf. Yeni ütülenmiş Bu patırtısız semtte loş odamızda girip ütüsü üzerinde serin çarşaflara serilerek yatmak. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt üzerinde (veya üstünde) kalmak — (bir iş) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
demir üzerinde — den. demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak — dikkati bir yerde toplanmak Masalarda oturan kadınların en ufak bir harekette gözleri kapıdaydı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz göz olmak — üzerinde birçok göz, delik oluşmak veya bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hamil olmak — üzerinde bulundurmak, taşımak Hamil olduğu mektubu gösterdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz konusu olmak — üzerinde konuşulmak, bahis konusu olmak, bahis mevzusu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bu kadar kusur kadı kızında da bulunur — üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük